Saç Sağlığı ve Saç Bakımı

Saçlarımız güzelliğimizin en önemli unsurlarından biridir. Parlak, dolgun, yumuşak ve kolay şekil verilebilir saçlar en büyük arzumuz iken saç kaybı en büyük korkumuzdur.

Saç ve saçlı deri de cildimiz gibi genetik yatkınlık ve dış faktörler nedeni ile oluşan yaşlanma sürecine maruz kalır. Genetik faktörler erken beyazlaşma ve androgenetik alopesi denilen erkek tipi saç kaybı ile ilişkilidir. Saçı yıpratan dış faktörler ise; güneş ışınları, hava kirliliği, beslenme, sert fırçalama, saç şekillendirme için kullanılan kimyasal maddeler, fön çekme, fön makinelerinin yanlış kullanımı, boyama gibi çok sayıda ve bilinçli davrandığımızda korunabileceğimiz durumlardır. Çevresel faktörlere bağlı yaşlanma sonucunda kuruluk, dayanıklılıkta azalma, yapısal bozulma, renk kaybı, donukluk, sertlik ve kolay kırılma oluşur.

Saç bakımı, temizliği için ve saç şekillendirme, saç boyama amacıyla pek çok kozmetik ajan kullanılmaktayız. Bu ürünlerin saç ve saçlı deride kalıcı veya geçici hasara neden olmaması çok önemlidir. Bu nedenle toksik, irritan ve alerjik içeriklere sahip olmayan ürünler tercih edilmelidir. Ayrıca saçın yağlı, kuru veya yıpranmış olup olmamasına göre özel hazırlanmış ürünlerin seçilmesi de önemlidir. En sık yapılan yanlışların başında kimyasal içermediği için ve doğal olmasına güvenilerek kullanılan veya evde hazırlanan birtakım bitkisel ürünler veya bakımlardır. Ancak unutulmaması gereken nokta bu tür ürünlerin her insanda aynı sonucu vermeyeceği ve bazen çok ciddi alerjik ve hatta toksik yan etkiler yapabileceğidir. İdeal olan klinik bilimsel deneylerle toksik ve irritan olmadığı, saç ve gözlere zarar vermediği kanıtlanmış, saç tipine ve ihtiyacına göre hazırlanmış ürünlerin tercih edilmesidir.

Saç bakımında en sık kullanılan ürünler şampuanlardır. Şampuanların asıl görevi temizleme olsa da son zamanlarda geliştirilen ürünler saç kalitesine, saç sorununa (normal, permalı, hasar görmüş saç gibi) yönelik problemlere göre formüle edilmektedirler. Bir şampuanın içeriğinde 30 farklı madde bulunabilir ve her bir maddenin olumlu katkısı yanısıra doğru ürün seçilmediğinde saça zararlı sonuçları da olabilir. Örneğin eğer bir şampuan yağlı saçlar için tasarlanmışsa kuru saçlarda olumsuz etki yaratır. Medikal şampuanlar ise saç ve saçlı deri hastalıklarının tedavisinde katkı sağlayacak içeriklere sahiptirler. Medikal şampuanların genellikle fazla köpürmemesi tercih edilmeme sebeplerinden biridir. Aslında köpük, ürünü saça dağıtmak için önemli olmakla birlikte temizlemeye katkıda bulunmaz. Köpük yapan ajanlar ve koku katkısı için eklenen parfümler alerjik bünyeye sahip kişilerde saçlı deri, yüz, göz kapakları gibi temas ettikleri bölgelerde irritasyon ve allerjiye yol açabilirler. Bu tip atopik bünyeli kişiler az köpüren ve koku katkı maddesi olmayan şampuanlar tercih etmelidirler.

Saç temizlendiğinde yağ uzaklaştığı için saç sertleşir ve zor şekil alır. Bu nedenle kuru, hasarlı veya kimyasal işlem görmüş saçlar için şampuan nemlendirici eklenir veya saç kremi kullanılmalıdır. Saç kremleri saça yumuşaklık ve parlaklık vermek, saçın uçuşmasını önlemek ve kolay şekil almasını sağlamak için geliştirilmiş maddelerdir. Aynı zamanda kalıcı veya geçici şekil vermek ve boyamak için kullanılan kimyasal işlemler, kurutma, fırçalama gibi fiziksel travmalar nedeni ile yıpranan saçın onarılması için kullanılırlar.

Saç sağlığı için saçların çok sıcak su ile yıkanmaması, ıslakken çok sıcak ve yakın tutulan fön makineleri ile kurutulmaması önemlidir. Saçın yağlı veya kuru olmasına bağlı değişebilmekle birlikte ideal olan saçların günaşırı yıkanmasıdır. Hergün yıkamak veya çok uzun aralıklarla yıkamak saç sağlığını bozabilir.

İnternet Sitesi Aydınlatma Metnine ulaşmak için tıklayınız.