Yüzde leke oluşumu gebelik ve doğum kontrol hapı kullanımı gibi hormonal nedenler, güneş ışınlarına maruziyet, çeşitli ilaçlar, kimyasal maddeler ve bazı kozmetiklerle temas ve bazı deri hastalıklarına bağlı olarak gelişen kişileri mutsuz eden bir deri problemidir. Lekeler bazen kimyasal soyma işlemleri, lazer tedavileri ve travmatik işlemlerden sonra da oluşabilmektedirler. Yüzdeki lekeler kişinin sosyal yaşamını etkileyebilir, psikolojik sorunlara yol açabilir. Bu nedenle tedavi arayışları önem kazanmaktadır.
En sık görülen lekeler yanaklar, alın, dudak üstü ve çene gibi güneş gören bölgelerde, genellikle simetrik, kahverengi, gri, mavi veya siyah renk değişimleri olarak görülür. Bu lekelere Kloasma veya Melasma adı verilir. Kronik ve tekrarlayıcı bir durumdur. Koyu tenli kişilerde daha sık görülürler. Tedavide amaç, nüksleri önlemek, etkilenen alanları azaltmak, kozmetik görünümü düzeltmek, rengin açılmasını sağlamaktır.
Tedavisi zor ve zaman alıcıdır. Kullanılan ilaçların etkisi zayıftır. Genelde uzun süreli tedavi periyodu gerektirmektedir ve ilaçların yan etkileri de kullanımlarını sınırlandırmaktadır.
Genel önlemler olarak etkili bir şekilde güneşten korunma sağlanmalıdır, doğum kontrol hapı gibi güneş duyarlılığını artıran ilaçlar ve içinde güneş duyarlandırıcı bergamot gibi maddelerin bulunduğu kozmetikler kullanılmamalıdır. Geniş spektrumlu güneş koruyucularının düzenli kullanılması hem pigmentasyonu önlemede hem de diğer tedavilerin etkisini artırmada önemlidir.
Tedavide leke açıcı günlük bakım ürünlerinin yanı sıra dermatolog tarafından yapılan kimyasal peelingler, mezoterapi ve lazer uygulamalarından bir veya birkaçı seçilebilir. Tedavi ajanları dermatolog tarafından pigment oluşturan hücrelerin sayısını azaltmak, pigment oluşum mekanizmasının baskılamak ve sağlıklı hücre oluşumunu sağlamak üzere seçilmektedir. Bu amaçlarla içeriğinde retinoidler, arbutin, C vitamini, hidrokinon, kojik asit, azeleik asit gibi maddelerin bulunduğu kremler dermatolog kontrolünde ve önerdiği şekilde kullanılmalıdır. Bu tip kremler doğru miktarlarda, doğru sıklıkta ve sürede kullanılmadıklarında etkinlikleri azalabileceği gibi deride irritasyon ve travma yaratacaklarından bazen lekelerin artışına bile neden olabilirler.
Günlük bakım ürünlerine ek olarak dermatoloji uzmanı tarafından seçilen ve uygulanabilen kimyasal peeling programları (glikolik asit, laktik asit, salisilik asit, fitik asit gibi) leke tedavisinde yararlıdır. Ancak bu peelingler de dikkatli uygulanmalı ve mutlaka güneşten korunma ve ev ürünleri ile birlikte planlanmalıdırlar. Tedavinin etkinliği açısından ayda bir toplam 4-6 seans yapılması önerilir.
Leke tedavisinde lazerlerin etkisi ve güvenliği halen tartışmalıdır. Koyu tenli kişilerde tedavi sonrası lekeler artarak geri gelebileceğinden lazer ve ışık kaynakları ile yapılan tedaviler tercih edilmemelidir.